Göğüs Küçültme Ameliyatı Riskleri ve Sonrası
26 Haziran 2024

Göğüs Küçültme Ameliyatı Riskleri ve Sonrası

Gögüs Küçültme Ameliyatı

Gögüs küçültme ameliyatı, estetik kaygılarla yapılan bir operasyon olarak bilinirken, aslında sağlık sorunlarını gidermek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak amacıyla da gerçekleştirilir. Büyük ve sarkık göğüslere sahip kadınlar, bu durumdan dolayı ciddi rahatsızlıklar yaşayabilir. Büyük göğüsler, omuz, bel, sırt ve boyun ağrılarına yol açabilir. Ayrıca pişik, kaşıntı, akıntı, aşırı terleme ve tahriş gibi cilt sorunlarına da neden olabilir. Zamanla, hastalarda kamburluk gelişebilir.

Ameliyat Öncesi Değerlendirme

Doktor, ilk değerlendirmede hastanın beklentilerini öğrenir. Göğüs muayenesi ve ölçümleri yapılır. Göğsün ameliyat öncesi resmi çekilerek ameliyat sonrasında yeni göğüs ile karşılaştırılması yapılır. Doktor, hastanın yaşı, sağlık durumu, göğüs şekli ve büyüklüğü hakkında ayrıntılı bir şekilde konuşur. Yeni yapılacak göğsün büyüklüğü ve şekline karar verilerek ameliyata karar verilir.

Ameliyat Nasıl Yapılır?

Göğüs küçültme ameliyatında meme dokusu, yağ ve deri alınır. Göğüs, daha ufak, daha hafif ve daha sıkı bir hale getirilir. Aynı anda meme ucundaki kahverengi halkanın boyutu da küçültülür. Ameliyatın amacı, kadına daha şekilli, daha küçük ve vücut ağırlığıyla orantılı göğüsler kazandırmaktır. Göğüs küçültme ameliyatında aynı zamanda göğüs dikleştirme işlemi de yapılır.

Ameliyat sırasında deri alındığı için bölgede bazı izler kalabilir. Günümüzde yalnızca göğsün kahverengi kısmından aşağı doğru uzanan bir iz kalmaktadır. Bazen iz T şeklinde, bazen de J şeklinde olabilir. Göğsü çok büyük olan kadınlarda ters T şeklinde kesi açılır ve göğsün kahverengi kısmından aşağı doğru iner. Meme dokusu, deri ve yağ dokusu çıkarılarak, göğüs ucu ve kahverengi kısım yeni yerine getirilir. Ardından meme dokusu orta kısımda birleştirilerek göğse yeni şekli verilir.

Göğüs küçültme ameliyatı, genel anestezi altında yaklaşık 3-4 saat sürer. Hangi teknik kullanılırsa kullanılsın, mutlaka iz kalır. İlk başlarda belirgin olan izler zamanla belirginliğini kaybeder. Kalan izin derecesi, tercih edilen cerrahi tekniğe, göğsün büyüklüğüne ve hastanın ten rengine göre değişebilir.

Ameliyat Sonrası

Ameliyattan sonra hastaya ince bir pansuman uygulanır ve özel sütyenler giydirilir. Ameliyattan sonraki 1-2 gün içinde göğüste biriken sıvı ve kanı boşaltmak için dren yerleştirilir. Yerleştirilen drenler en fazla 3 gün kalır. Ancak her cerrah dren kullanmamaktadır. Bazı cerrahlar kanama kontrolünü dikkatli bir şekilde yaparak drene ihtiyaç duymazlar. Ameliyattan sonra hastalar en geç bir hafta içinde normal yaşantısına dönerler. 2 haftada da dikişler kaynar. Ameliyatta kullanılan dikişlerin alınmasına gerek duyulmaz. Hastanın ameliyattan sonraki 1 ay içinde ağır kaldırmaması gerekir. Cerrah, hastasına nasıl davranması gerektiği hakkında gerekli bilgilendirmeyi yapar.

Ameliyattan sonra göğüs başı ve göğüs dokusunda uyuşukluk ya da his kaybı yaşanabilir. Ancak bu durum geçicidir ve en fazla 1,5 ay sürer. Yaşanan his kaybı bazı vakalarda bir yıl hatta kalıcı olabilir.

Ameliyatın Riskleri

Göğüs küçültme ameliyatında erken dönemde görülebilecek riskler arasında enfeksiyon, kanama, ağrı ve hematom bulunur. Ancak bu risklerin oluşma olasılığı oldukça düşüktür. Ameliyat, donanımlı bir merkezde ve uzman bir cerrah tarafından yapılmışsa komplikasyon gelişme olasılığı çok zayıftır. Bu komplikasyonların oluşma riski tüm cerrahi operasyonlarda vardır. Göğüs küçültme ameliyatında karşılaşılabilecek en önemli komplikasyon, göğsün kahverengi kısmında gelişen canlılıktır. Bu komplikasyonda göğüs ucu siyahlaşır. İleri dönemde ise belirgin yara izi, göğüslerde asimetrik bozukluk ve emzirme zorluğu gibi komplikasyonlar görülebilir. Ameliyat sonrası yaşanabilecek komplikasyonlar rutin bir takiple kontrol altına alınabilir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni