Polipler, genellikle boyutları küçük ve iyi huylu tümörlerdir. Vücutta rahim ağzı, safra kesesi, ses telleri ve bağırsaklar gibi birçok yerde ortaya çıkabilirler. Rahimde oluşan polipler, bulundukları dokunun normalden fazla büyüyerek rahim boşluğuna itilmesi ile ortaya çıkarlar. İki tür polip vardır: saplı polipler ve geniş tabanlı polipler. Saplı polipler zaman içinde rahimden dışarı doğru sarkabilirler. Geniş tabanlı polipler ise daha yayvan bir yapıya sahiptir.

Polip oluşumuna neden olan sebepler tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan araştırmalar, östrojen kaynaklı olabileceğini düşündürmektedir. Bazı bilim insanları ise genetik faktörlerin de polip oluşumunda rol oynayabileceğini ileri sürmektedir. Yapılan çalışmalarda, günümüzde kadınların %50'sinde polip bulunduğu tespit edilmiştir. Polipler her yaşta kadınlarda görülebilir, ancak en çok 39-50 yaş grubunda rastlanır. İyi huylu tümörler oldukları için kanserleşme olasılıkları oldukça düşüktür.

Polipler genellikle herhangi bir şikayete neden olmaz ve rutin kontroller veya ultrason muayenelerinde tesadüfen ortaya çıkar. Görüldüklerinde cerrahi müdahale ile alınmaları gerekir. Eskiden polip ameliyatları kürtaj yöntemi ile yapılmaktaydı. Ancak polipler oldukça oynak bir yapıya sahip oldukları için kürtaj sırasında alınamama riski yüksekti. Bu nedenle tıptaki gelişmelerle birlikte bu tür cerrahi müdahaleler histeroskopi ile yapılmaya başlanmıştır. Histeroskopi, bir teleskopla rahim bölgesine girilerek tanısal ve cerrahi işlemlerin gerçekleştirilmesine yarayan endoskopik bir cerrahi yöntemdir.

Bu işlem, muayene sırasında ağrısız bir şekilde yapılabilir. Ancak bu şekilde müdahale istemeyen hastalara genel anestezi uygulanabilir. Çok kısa bir operasyondur ve hastanın hastanede yatması gerekmez; 1-2 saat içinde normal yaşamına geri dönebilir. Yine de operasyon günü dinlenmesi daha faydalıdır. Rahimdeki polip alındıktan sonra, herhangi bir riskli duruma karşı patolojiye gönderilmesi gerekir. Menopoz döneminde görülen polipler kanser riski taşıyabilir. Rahimde poliplerin oluşturduğu kanamayı durdurmanın en etkili yolu, kanamanın nedenini ortadan kaldırmaktır.

Yapılan araştırmalarda, 2 santimetreden küçük olan poliplerin tüp bebek şansını azalttığı ve düşüklere neden olabileceği saptanmıştır. Bu nedenle rahim bölgesinin poliplerden temizlenmesi önemlidir.

Yapılan rahim içi polip ameliyatından sonra patolojiye gönderilen poliplerin yaklaşık sonucu 15 gün içinde belli olur. Duruma göre, eğer hastada kanser riski söz konusu ise rahmin tamamen alınması gerekebilir. Bu, zorlu ve yıpratıcı bir süreç olacağından, hastanın psikolojik destek alması önerilir. Hastaların çevresindeki kişilerin de bu tür rahatsızlık yaşayan hastaları yalnız bırakmamaları ve ellerinden geldiği kadar destek olmaları önemlidir.

Rahim içi poliplerin belirtileri arasında düzensiz adet kanamaları, adet dönemleri dışında kanama ve menopoz sonrası kanama yer alabilir. Ayrıca, polipler kısırlık ya da tekrarlayan düşüklerle de ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, bu tür belirtiler gösteren kadınların mutlaka bir kadın doğum uzmanına başvurmaları gerekmektedir.

Rahim içi poliplerin tanısı ultrason, histerosonografi veya histeroskopi gibi görüntüleme yöntemleri ile konulabilir. Histeroskopi hem tanı hem de tedavi amacıyla kullanılabilir, bu nedenle oldukça etkili bir yöntemdir.

Polip ameliyatı sonrası, hastaların genellikle birkaç gün dinlenmeleri ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmaları önerilir. Ameliyat sonrası enfeksiyon riskine karşı dikkatli olunmalı ve doktor tarafından verilen antibiyotikler düzenli olarak kullanılmalıdır. Ayrıca, ameliyat sonrası dönemde cinsel ilişkiden kaçınılması da önerilebilir.

Poliplerin tekrarlama riski bulunmaktadır, bu nedenle düzenli kontroller ve takip önemlidir. Özellikle menopoz sonrası dönemde poliplerin tekrarlama riski artar ve kanser riskini de beraberinde getirebilir. Bu nedenle, menopoz sonrası dönemdeki kadınların düzenli olarak jinekolojik muayenelerini yaptırmaları önemlidir.