Bademcikler, boğazımızda yer alan ve vücudumuzu dışarıdan gelen mikroplara karşı savunan önemli dokulardır. Ancak bazı durumlarda bademcikler mikrop kapabilir ve iltihaplanabilir. Bu durum genellikle kapalı ortamlarda rahatsız kişilerle yakın temas sonucu ya da tükürük yoluyla bulaşan mikroplar nedeniyle meydana gelir. Mikrop kapmış bademciklerin rengi kırmızılaşır ve üzerinde beyaz döküntüler oluşur. Bu belirtilerle birlikte hastada yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve boğaz ağrısı ortaya çıkabilir. Sağlıklı kişiler soğuk gıdalar tükettiklerinde genellikle bademcik problemleri yaşamazlar.

Bademcik problemleri, genellikle kronik bademcik iltihaplanması ya da bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde görülür. Bademcik iltihaplanmaları özellikle bebeklik ve çocukluk çağlarında sıkça rastlanır. Bademciklerin mikroplara karşı savunmada önemli bir rolü olduğu için, zorunlu olmadıkça ve büyük belirtilere neden olmadıkça alınmaları önerilmez. Ancak bademcikler, çocuğun soluk alıp vermesine engel olacak kadar büyük olduğunda, ilaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda veya bademcik iltihabının kulak iltihaplarına neden olduğu durumlarda ameliyatla alınabilir. Bazı durumlarda ise sadece geniz eti alınabilir.

Geçmişte bademcik ameliyatlarının yaz aylarında çocuk felci salgınları nedeniyle yapılması önerilmezdi. Ancak günümüzde çocuk felci aşıları sayesinde bu durum büyük ölçüde engellenmiştir. Bu nedenle artık ameliyatın yaz aylarında yapılmasında bir sakınca görülmemektedir. Aileler genellikle çocuklarının derslerini etkilememesi için sömestr tatilinde bu ameliyatı yaptırmayı tercih ederler.

Bademcik ameliyatları genellikle üç yaşın altındaki çocuklarda yapılmaz. Ancak çocuk soluk alıp vermede zorluk ve beslenme problemleri yaşıyorsa, gerek görüldüğünde üç yaşın altındaki çocuklara da ameliyat yapılabilir. Bademcik ameliyatları çoğunlukla 3-10 yaş arasındaki çocuklara uygulanır. Ayrıca, bademcik problemleri nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan ve sık enfeksiyon geçiren gençlerde de yapılabilir. Genellikle 30 yaşın üzerindeki kişilerde bu ameliyat daha az yapılır.

Bademcik ameliyatı, genellikle disektör adı verilen bir alet yardımıyla bademciğin dokulardan ayrılarak alınması yöntemiyle yapılır. Ameliyat sırasında bademciklerdeki kılcal damarlar nedeniyle kanama olabilir. Bu durumda kanayan kısımlar bağlanarak ya da elektrik akımı yöntemleri ile kanın pıhtılaştırılması sağlanır. En çok tercih edilen bu yöntem doğru yapıldığında yaralar daha kolay iyileşir ve çocukta ağrı şikâyeti azalır.

Thermal Welding yöntemi adı verilen kansız bademcik ameliyatı, ameliyat süresini kısalttığı için çocukların narkoz altında kalma süresini de azaltır. Bu yöntemle ameliyat sırasında elektrik akımı yerine ısı enerjisi kullanılır. Bu sayede damarların açılması engellenir ve kanama olmadan rahat bir ameliyat gerçekleştirilir. Bu yöntemde cerrah sadece tek bir alet kullanır, bu da ameliyat süresini oldukça kısaltır ve bu durum hastaların yakınlarını mutlu eder.

Her ne kadar Thermal Welding yöntemi kansız bir ameliyat yöntemi olsa da, her ameliyatta kanama riski göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle hastalara ameliyat öncesi pıhtılaşma testleri yapılmalı ve ameliyat dikkatle gerçekleştirilmelidir.

Bademcik ameliyatlarında doktorun kullanacağı yöntem, doktorun en iyi bildiği ve en alışkın olduğu yöntem olmalıdır. Her iki bademcik ameliyatı sonrasında da hasta genellikle bir gün hastanede yatırılsa da, kanama riski nedeniyle hasta bir hafta boyunca takip edilmeli ve doktorun önerdiği beslenme programı uygulanmalıdır.