Sinirler omurilikten çıkarak bedende yol alır ve bazı durumlarda bu sinirler kemiklerin arasında ya da hareketli bölgelerde sıkışabilir. Omurilikten çıkışta meydana gelen sıkışmalar, genellikle bel ve boyun fıtıklarından kaynaklanır. Koldaki sıkışmalar ise daha sık görülmektedir. Karpal tünel sendromu, el bileğindeki sinirin sıkışmasına, ulnar oluk sendromu ise dirsekteki sinirin sıkışmasına neden olur. Sinir sıkışmasının sonucunda ortaya çıkan ağrı, uyuşma, karıncalanma ve elektriklenme gibi belirtiler oldukça rahatsız edicidir. Sinirler dirsekte, el bileğinde, ayak bileğinde ve diz altında sıkışarak zedelenebilirler. Sinir zedelenmeye başladığında, yerine yenisi yapılamaz çünkü nöronlar yenilenebilir bir doku değildir. Bu nedenle, sinir hücreleri ölmeden önce müdahale edilmesi gerekmektedir. Sinir iyice aşındıktan sonra, ezilen bölgeye beyin elektriği geçmediği için o bölgede his ve güç kaybı gerçekleşir.

Sinir sıkışmasının yaşandığı belli başlı durumlar şunlardır:

Sinir sıkışmasına engel olacak ve cerrahi operasyona gerek kalmayan bazı yöntemler de mevcuttur. Bu yöntemler düzenli olarak uygulandığında sinir sıkışması durumu engellenebilir. Ancak, şiddetini ağır olarak gösteren sinir sıkışması durumlarının boyutuna göre ameliyat gerekebilir.

Sinir sıkışması, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmekte ve bazı meslek gruplarında daha yaygın rastlanmaktadır. Özellikle geceleri görülen kol ve ellerde uyuşma ve ağrı, tipik belirtileri arasındadır. Uzun süre geçmeyen uyuşmalar, elde güçsüzlük ve elde tutulan eşyaların düşmesi gibi belirtiler de mevcuttur. Ameliyat, koltuk altından yapılan uyuşturucu bir iğne ile tüm kolun uyuşturulması ile gerçekleştirilmektedir. Hasta, en az ilaç ve ağrısız bir şekilde bu süreci geçirir. Bazı durumlarda kapalı ameliyat yöntemi de uygulanmaktadır. Çoğu ameliyatlar, yüksek başarı oranları ile sonuçlanır. Kişi, ameliyattan sonra aynı gün veya bir gece hastanede kaldıktan sonra ertesi gün taburcu edilir. Hastanın ağrısı elverdiği sürece elini kullanmasına izin verilir. Ancak, geç kalınmış ve ciddi düzeyde sıkışma ve kas erimesi olan hastalarda cerrahi başarı oranı düşer. Erken tanı ve tedavi, cerrahinin başarısını belirleyen en önemli faktördür.

Sinir sıkışması ameliyatı sonrası rehabilitasyon süreci de önemlidir. Hasta, fizyoterapistler eşliğinde el ve kol hareketlerini yeniden kazanmak için egzersiz programlarına katılmalıdır. Bu süreç, ameliyatın başarısını artırmakta ve hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı dönmesini sağlamaktadır. Ayrıca, ameliyat sonrası dönemde, hastanın ameliyat edilen bölgeyi zorlamaması ve doktorunun önerilerine dikkat etmesi önemlidir. Sinir sıkışması ameliyatının başarısını artırmak için erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır.