Hemoroid ameliyatı, ilaç tedavileri ve diğer konservatif yöntemlerle sonuç alınamadığı durumlarda başvurulan cerrahi bir müdahaledir. Hemoroid, halk arasında basur olarak da bilinir ve oldukça yaygın bir sağlık sorunudur. Bu problemin aşırı ilerlemesi ve kişide ciddi rahatsızlıklara yol açması durumunda cerrahi operasyona ihtiyaç duyulabilir. Genellikle birinci ve ikinci derece hemoroid sorunlarında ameliyat yapılmaz. Ancak üçüncü ve dördüncü derece hemoroid problemlerinde yaşam kalitesi ciddi oranda düştüğü için doktorlar bu ameliyatı hastalara önerir.

Kişide hemoroid sorunu ameliyat gerektirecek bir hale geldiğinde, kişinin günlük işlerini bile yapamaz duruma gelmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle en kısa zamanda hemoroid ameliyatı yapılması gereklidir. Hemoroid ameliyatı genellikle genel cerrahi uzmanı kontrolünde gerçekleştirilir. Bu ameliyatla birlikte yıpranmış ve sorunlu olan doku çıkarılarak bölgenin eski haline getirilmesi sağlanır. Bu şekilde organın daha sağlıklı çalışması ve birçok sorunun ortadan kalkması hedeflenir.

Lazerle hemoroid ameliyatının en büyük avantajı, ameliyat sonrasında çok daha az ağrı yaşanmasıdır. Bu nedenle kişi normal yaşamına çok daha hızlı bir şekilde dönebilir. Diğer ameliyat yöntemlerinin en büyük risklerinden biri olan makat darlığı sorunu lazer yönteminde görülmez. Lazer ile hemoroid ameliyatı, ağrıya neden olmadığı için genel anestezi veya lokal anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Lazerle yapılan ameliyatlarda kanama riski yok denecek kadar azdır, bu nedenle kan kaybı gibi durumlar yaşanmaz. Ameliyat sonrasında gaz kaçırma sorunu en fazla %15 oranında görülür, ancak uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirilirse bu oran daha da düşebilir.

THD Hal yönteminde herhangi bir kesi yapılmadığı için son derece ağrısız bir yöntemdir. Kesi yapılmaması, kişinin kısa sürede işine dönebileceği anlamına gelir. Ancak bazı kişilerde bu yöntemle yapılan ameliyatlar sonrasında kanama ve iltihaplanma meydana gelebilir. Doktorun önerilerine tam olarak uyulması durumunda bu tür komplikasyonlar görülmez. THD Hal yöntemi ile yapılan hemoroid ameliyatı sonrasında bölgeye pansuman yapmaya gerek yoktur ve gaz kaçırma veya dışkı tutamama gibi komplikasyonlar nadiren görülür.

Ülkemizde yaklaşık 15 yıldır uygulanan Longo yöntemi, sinir ağlarının az olduğu makat içi bölgesine odaklanır ve bu bölgede ameliyat gerçekleştirilir. Sinir ağlarının az olması nedeniyle ağrı da oldukça azdır. Üçüncü ve dördüncü derece basur sorunları için uygulanan bu ameliyat, ayrıca makat sarkması sorunlarında da kullanılabilir. Longo yönteminin başarı oranı oldukça yüksektir ve en gelişmiş teknolojilerle gerçekleştirilir. Ameliyat sırasında bağırsakta herhangi bir damar kesilmesi veya dikilmesi olmadığından, tuvalet esnasında ıkınmalar nedeniyle hemoroid memelerinin tekrar oluşması zordur. Bu yöntem yaklaşık 30 dakika sürer.

Hemoroid ameliyatı sonrası hastaların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde bol su içmek, lifli gıdalar tüketmek ve düzenli egzersiz yapmak, iyileşme sürecini hızlandırabilir. Ayrıca, doktorun reçete ettiği ilaçları düzenli kullanmak ve kontrolleri aksatmamak da önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve özellikle makat bölgesinin temiz ve kuru tutulması gerekmektedir.

Hemoroid ameliyatı sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir. Genellikle birkaç hafta içinde tamamen iyileşme sağlanır. Ancak bazı durumlarda iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde sabırlı olmak ve doktorun önerilerine harfiyen uymak gerekmektedir.