Miyop, ülkemizde yaygın olarak görülen bir göz rahatsızlığıdır. Genellikle odaklanma zorluklarıyla ortaya çıkan miyop, bazen kalıtsal olarak genetik yatkınlıkla da bireylere geçebilir. Miyop hastalığında uzaktaki nesnelerin net görülememesi durumu söz konusudur. Bu rahatsızlık, gözlükler ve kontakt lenslerle geçici olarak düzeltilebilse de, temel sebebi gözün ön-arka eksenindeki uzunluğun normalden fazla olmasıdır. Bu durum, çeşitli lazerle göz ameliyatları ile kalıcı olarak tedavi edilebilir.

Miyop ameliyatının gerçekleştirilmesi için rahatsızlığın belirli bir seviyeye ulaşması gerekmektedir. Gözdeki miyop derecesinin artmasıyla birlikte, ameliyat kararı uzman hekimler tarafından verilir. Miyop göz ameliyatı için hastanın fiziksel gelişimini tamamlamış olması önemlidir. Erken yaşlarda yapılan ameliyatlar, gözdeki derece ilerleyebileceği için tekrar gerekebilir. Ameliyat öncesinde uzman hekimin direktiflerine harfiyen uyulmalıdır. Miyop, gözün ön kısmından arkasına doğru uzun olması veya korneanın kırma gücünün normalden fazla olması sebebiyle ortaya çıkabilir. Çevresel etkenler ve genetik faktörler de miyopinin gelişiminde rol oynayabilir. Araştırmalar, miyop rahatsızlığının RASGRF1 isimli genle ilişkili olduğunu göstermektedir.

Miyop rahatsızlığına küçük yaşlardan itibaren maruz kalan bireyler, göz doktorlarının verdiği dereceli gözlükler kullanarak bu rahatsızlığın ilerlemesini önleyebilirler. Kişisel olgunluk ve gelişimini tamamlayan bireylerde miyop derecesinin artmayacağına kanaat getiren doktor, kornea üzerindeki göz kusurunu düzeltir. Bu operasyon yaklaşık 5-10 dakika sürer ve -12 derece miyop, 7-8 derece astigmat ve 6 derece hipermetrop sorunu giderilebilir. Hastalar, ameliyattan 3-4 saat sonra taburcu edilir ve normal yaşamlarına dönerler. Gözlük kullanımı son bulur ve 2-6 saat içinde gözdeki sorunun ortadan kalktığını hissedebilirler.

Ameliyat sonrasında hastalarda kısa süreli göz içinde batma hissi, kızarıklık, kaşınma ve kuruma gibi yan etkiler görülebilir. Bu problemler, ilaç ve damla kullanımıyla kısa sürede ortadan kalkar. Ameliyat sonrası gözdeki kaşınma hissi zamanla yok olacaktır. İlk 2-4 günlük dönem oldukça önemlidir; bu dönemde tozlu ve kimyasal buharların bulunduğu ortamlardan uzak durulmalıdır. Enfeksiyon riski nedeniyle gözde kızarma ve şişlikler oluşursa, bu durum acilen uzman hekime bildirilmelidir. Uzman göz hekiminin önerdiği ilaç ve damla tedavileri ile bu rahatsızlıklar kısa sürede düzelir. Ancak hastalar, kendi tedavilerini yapmaya çalışmamalıdır. Bilinçsiz yapılan müdahaleler göz kaybına neden olabilir, bu nedenle herhangi bir sorun halinde mutlaka uzman hekime başvurulmalıdır.