Nasır ameliyatı, cildin korunma amacıyla kalınlaşmasının tedavi yöntemidir. Cilt, herhangi bir nedenle belirli bir bölgede tahriş hissettiği zaman kalınlaşarak tepki verir ve bu süreç sonunda nasır oluşur. Nasır, sürekli basınç altında kalan veya sürtünmeye maruz kalan deri tabakasının kalınlaşmasıyla meydana gelir. Çoğunlukla basınç nedeniyle ayak tabanında ve sürtünmeden dolayı ellerde görülür. Vücutta nasır meydana gelen bölgelerin çoğu, vücudun belirli bir ağırlığı taşıyan bölgeleridir. Nasır, kendini şişme, yanma, zonklama ve ağrı şeklinde belli eder. Bunların dışında, obezite ve diyabet hastalığı olan kişilerde nasır oluşumu daha sık rastlanır. Kemik ile deri arasındaki yumuşak dokunun az olması, deride nasır oluşumunu kolaylaştırır. Nasır, cildin içine doğru tepesi derinlerde olacak şekilde gelişir. Tedavide mutlaka nasırın tepe kısmı yok edilmelidir, aksi halde tekrar oluşur. Nasır oluşumunu tetikleyen durumlar arasında dar ve ayağı sıkan ayakkabıların tercih edilmesi, aşınmış ayakkabı tabanı, ayakta sürtünmeye sebebiyet verebilecek çorapların giyilmesi ve normal yürüyüş biçimi yer almaktadır.

Üç çeşit nasır vardır:

Bunların dışında, kalıtsal olan nasır çeşitleri de vardır. Bu tür nasırlarda belirgin bir baskı veya sürtünme yoktur. Genellikle ayağın altında veya avuçların içinde görülür ve 2,5 cm genişliğine kadar çıkabilir.

Nasır ameliyatı, lokal anestezi kullanılarak yapılır ve yaklaşık 1 saat sürer. Genellikle kriyoterapi adı verilen dondurma yöntemiyle veya elektrokoagülasyon kullanılarak yakılmasıyla gerçekleştirilir. İçinde iltihap bulunan nasırlarda farklı bir ameliyat yöntemi olarak nasırlar kazınarak alınır. İltihaplı nasır kazındığında içinden irin ve kan çıkacağı için, bu tür nasırlarda dondurma ve yakılma yönteminin tercih edilmesi pek uygun olmaz.

Nasır ameliyatı sonrasında iyileşme sürecinde hastanın istirahati ve düzenli yapılan pansumanların etkisi oldukça fazladır. Ameliyat sebebiyle oluşan ağrı ve kaşıntıdan kurtulmak için bölgeye soğuk kompres uygulanmalıdır. Nasırın tam olarak iyileşme süreci, nasırın hangi evrede olduğuna bağlı olarak ortalama 3-5 hafta arasında değişiklik göstermektedir. Ameliyat sonrası hastaların en çok dikkat etmesi gereken konulardan biri de günlük yaşamlarında nasır oluşumuna sebebiyet veren durumlardan kaçınmalarıdır. Metabolizmanızdaki asit-alkalin dengesini düzenlemek için ameliyat sonrası 3 gün boyunca çiğ meyve ve sebze tüketilmelidir. Kızartma, kırmızı et, işlenmiş ve katkılı besinlerden uzak durulmalıdır. Vücuda A, E vitamini ve potasyum takviyesi yapılmalıdır.