Anju, aslında orijinal adı anjiyo ya da Türkçe olarak anjiyografi olan işlemin halk arasında yanlış kullanılması sonucu ortaya çıkmış bir kelimedir. Kalp ve damar sorunları bulunan hastaların kasık damarlarından çok ince özel aletlerle girilip kalp damarlarına ışın geçirmez (radyoopak) madde verilerek, damar tıkanıklıkları ve sorunlara teşhis konmasını sağlayan tıbbi bir işlemdir. Anjiyo, yani tıptaki tam adıyla koroner anjiyografi, kalp ve damar hastalıklarında kullanılan bir tanı koyma ve müdahale yöntemi olmakla birlikte bir tedavi yöntemi değildir. Hastanın damarlarına ince tüplerle girilmesi ve bunun yardımıyla damarlardaki tıkanıklıkların ve diğer problemlerin çözülmesine yardımcı olur. Bu uygulama el bileğinden, kasıktan ve kol bölgesinde olan atardamar girişinden yapılır. Bununla kalpte, gözlerde, beyinde ve bacaklarda meydana gelmiş problemler teşhis edilmektedir.

Bireylerde koroner arter hastalığının olup olmadığı hakkında en güvenilir yöntem anjiyo uygulamasıdır. Günümüzde anjiyo üç türde yapılmaktadır:

Damar sertliğinin tesiriyle koroner arterlerde hangi bölgede daralma ya da tıkanma olduğu bu yöntemlerle belirlenebilmektedir. Eğer daralma ve tıkanma tespit edilirse, bu sorunun ameliyatla ya da stentle tedavi edilme kararı verilir.

Hastanın kasık damarlarında tıkanma bulunuyorsa, çatallanma bölgelerinde darlık olduğunda, aşırı kireçli olan kıvrımlı ince damarlardan stentin geçirilmesi amacıyla daha kalınca kataterle destek gerekiyorsa, kasık damarından girilerek operasyon yapılabilir. Hastada sol kalp yetersizliği, akut enfarktüs gibi problemler bulunuyorsa, bu durumda hızlı hareket edilmesi gerekir. Aşırı kilolu olan bireylerde ve uzun süre yatamayan kişilerde ya da basit darlıklarda koldan anjiyo yapılabilir.

Anjiyo işlemi için hastalara öncesinde bazı hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra, hasta operasyon yapılacak odaya alınır. Hastanın hangi bölgesinden işlem yapılacaksa bu alan dezenfekte edilir. Bu bölge dışında kalan alanlar steril örtüler kullanılarak kapatılır. Bu durumda hastada sadece anjiyonun yapılacağı alanla, kafa kısmı açıkta kalmış olur. Anjiyo lokal anestezi altında uygulanır. Gerekirse anjiyo öncesinde hastanın rahatlaması için sakinleştirici ilaçlar verilebilir. Kasık, bilek ya da kol bölgesinde yani anjiyonun yapılacağı yere uygun ince tüplerden takılır. Tüpün içinden ondan daha küçük ve ince olan bir tüp sokularak, vücutta hangi bölge incelenecekse oraya kadar tüp ilerletilir. Vücuttaki bütün damarlar birbiriyle bağlantılı olduğundan, hiç zorlanmadan damar yoluyla istenen bölgeye ulaşılır. Bu esnada yapılan işlemin hepsi ekrandan izlenir. Böylece kalpte bulunan koroner damarların çıkışına kadar gidilir. Bu aşamada vücuda ilaçla bir sıvı (radyoopak) enjekte edilir. Bunun yardımıyla damarların resmi çekilir. Böylece damarlardaki tıkanıklar ve diğer sorunlar rahatlıkla belirlenir. Anjiyo sırasında yapılan işlemlerin süresi yaklaşık 10-15 dakika sürmektedir. Bu işlemin ardından anjiyo için girilen bölgeye baskı uygulanır ve kanama olmaması için önlem alınır. Eğer anjiyo kasıktan yapılmışsa, hastanın en az 6-7 saat gözlem altında tutulması gerekmektedir. Koldan ve bilekten yapılan anjiyoda ise hastanın 1-2 saat kadar gözlem altında tutulması kâfi gelecektir.